Geçiş tarzı dekorasyon, otellerden günlük yaşam alanlarımız olan evlere kadar pek çok alanda kullanılabilir. Geçiş tarzı dekorasyonlarda geleneksel tasarım özellikleri, modern tasarımın temiz ve keskin açısıyla birleştirilir ve bu yöntemle eskiyle yeninin birleştirilmesi amaçlanır.
Geçiş tarzında yapılan iç mekân dekorasyonlarında erkeksi ve kadınsı detayların dengesi kurulur. Bu sayede dekore edilen alan herkes için davetkâr ve konforlu hale gelir. Peki dekorasyonda geçiş tarzı nedir ve nasıl kullanılır? Öğrenmek için yazımızı okumaya devam edin.
Geçiş Tarzı Tasarımların Temel Özellikleri
Geçiş tarzı tasarımlar, farklı yönleri uyumlu şekilde bir araya getirme özelliğiyle ön plana çıkar. Örneğin geleneksel tarzda bir yemek masasının üzerinde modern bir aydınlatma armatürü, yanında ise geleneksel desenli kumaşla kaplanmış modern tasarımlı sandalyeler bulunabilir.
Böylesine zıt unsurları karıştırmak, dağınık ve rahatsız edici bir görüntüye neden oluyor gibi görünebilir. Ancak birkaç önemli nokta göz önünde bulundurulduğunda sonuç benzersiz ve hayli çekici olacaktır.
Dikkat edilmesi gereken ilk noktalardan biri, mobilyaların tamamının bir tarzı aşırı ölçüde yansıtmamasıdır. Oldukça süslü, ayrıntılı ve geleneksel mobilyalar, ultra şık ve modern parçaların yanında garip görünebilir. Bu nedenle mobilyalar seçilirken denge korunmalı ve hem geleneksel hem de modern tarzı yansıtan ürünler seçilmelidir. Geleneksel eğriler ve basit detaylar aşırı olmadığı sürece modern parçaların yanında çarpıcı ve uyumlu görünebilir.
Geçiş tasarımlarda uyum yakalamanın bir diğer yolu ise renk paletlerini basit tutmaktır. Geçiş tarzı tasarımlarda renk paletleri çoğunlukla, gri, ten rengi, beyaz ve kahverengi gibi nötr tonlardan oluşur. Mavi ve yeşilin yumuşak tonları ise vurgu rengi olarak eklenebilir. Geçiş tarzı dekorasyonlarda tek renkli şemalar, renk seçimlerini basit ve uyumlu tuttukları için oldukça popülerdir.
Bu tarz tasarımlarda mekâna çarpıcı detaylar eklemek için genellikle farklı dokular bir arada kullanılır. Geçiş tarzında yapılan tasarımlarda mekân genelinde metal, cam, ahşap, deri ve rattan doku ve yüzeyler kullanılır.
Geçiş tarzı tasarımların asıl odak noktası, eski ve yeni özellikleri bir arada tasarlayıp ilginç ve birbirinden farklı dokuları bir araya getirmektir. Bundan dolayı dekorasyon ve sanat, geçiş tarzı tasarımlarda oldukça dikkatli ve bilinçli şekilde kullanılır. Örneğin bir duvarda küçük parçalardan oluşan çok sayıda tablo kullanmak yerine büyük bir sanat eseri kullanılabilir.
Geçiş Tarzı Tasarımların Tarihi
Geçiş tasarımı ve geçiş tarzındaki mobilyalar, modern tasarımdan kısa bir süre sonra ortaya çıkmıştır. 1940 ve 1950’lerde modern tasarım stillerinin ortaya çıkmasıyla birlikte geçiş tasarımı da popüler hale gelmiştir. Geçiş tasarımı eski ve yeniyi bir araya getirmeyi hedeflediği için o dönemde popülerleşen modern kavramlarına benzersiz bir yanıttır. Bu nedenle de modern şıklık, geleneksel konfor ve aşinalığı birleştirerek yepyeni bir tarz yaratmıştır.
1950’lerden itibaren geçiş tasarımları oldukça beğenilmiş ve pek çok kişi tarafından tercih edilmeye başlamıştır. Günümüzde bile pek çok tarzın harmanlandığı bu stilin örneklerini dergilerde, otellerde ve çeşitli dekorasyon işletmelerinde rahatlıkla görebilirsiniz.
Geçiş Tasarımı ve Geleneksel Tasarım Arasındaki Bağlantı
Geçiş tasarımı, geleneksel tasarım unsurlarından faydalanır ve bu da bu iki tarzın birbiriyle bağlantılı ve ilişkili olmasına neden olur. Ancak geleneksel ve geçiş tasarımını birbirinden ayıran pek çok nokta bulunur. İşte geçiş tasarımı ve geleneksel tasarım arasındaki fark:
Geçiş tasarımlarında genellikle açık ahşap tonları kullanılır ve mobilyalar hem kavisli hem de düz çizgilerde tercih edilir. Detaylandırma yapılırken aşırı süslü veya dikkat dağıtıcı detaylardan kaçınılır. Geleneksel objelere, modern ve yani tarzdaki objelerin yanında yer verilir. Renkler ise çoğu zaman nötr tonlarda veya tek renk olarak kullanılır. Geçiş tarzı tasarımlarda sakinleştirici tonlar ve mavi veya yeşil gibi açık renkler ön plandadır.
Geleneksel tasarımda ise çoğu zaman koyu ahşap tonları kullanılır ve mobilyalar, karmaşık detaylara sahiptir. Dekorasyon yapılırken mobilyalar simetrik şekilde yerleştirilir. Örneğin bir kanepe, her iki tarafında masa veya lamba olacak şekilde konumlandırılır.
Geleneksel tarzda yapılan dekorasyonlarda ağır ve süslü detaylar bolca kullanılır. Bu tarzda yapılan dekorasyonlarda altın tonları ve kırmızı veya yeşil renkleri, sakin, koyu ve nötr renklerle birlikte kullanılır.
Geçiş Tarzında Yapılan Dekorasyonlar İçin İpuçları
Evinizde geçiş tarzında dekorasyon yapmak istiyorsanız bu konuda birkaç ipucunu aklınızda bulundurmanız, çok fazla yorulmadan ev dekorasyonunuzu tamamlamanıza yardımcı olacaktır. Bu dekorasyon tarzı için aklınızda bulundurmanız gereken ilk ipucu, ürünleri karıştırmaktan ve eşleştirmekten korkmamaktır. Geçiş tarzında yapılan tasarımların en önemli püf noktalarından biri budur.
Her parçanın mekâna uyumlu olması için son derece modern ve son derece geleneksel objeler kullanmaktan kaçınmalısınız. Örneğin geleneksel bir raf ünitesini modern bir sandalyeyle birlikte kullanabilirsiniz. Her 2 tarza ait mobilyanın da aşırı uçlarda olmaması, dekorasyonun birbiriyle uyumlu olmasını sağlayacaktır.
Ancak farklı tarzlarda tercih edilen mobilyaların, yansıttıkları tarzın en belirgin ve uç halinde olmaları, mekânda uyum yaratmaları yerine birbirleriyle tamamen çatışmalarına neden olacaktır. Aynı örnekle açıklamak gerekirse geleneksel tarzda tercih edilen raf ünitesi son derece karmaşık detaylara sahipse ve modern tarzda kullanılan sandalye fütürizm sınırlarını zorluyorsa bu iki ürün tamamen çatışacak ve uyumsuz bir görüntüye neden olacaktır.
Geçiş tarzı dekorasyonlarda renk paletini sakin ve basit tonlarda hazırlamalısınız. Nötr renk paletleri, farklı ögelerde kullanıldığında alanın sabit bir enerjiye sahip olmasını sağlar. Geçiş tarzında yapılan dekorasyonlarda mekânı, sanat veya dekor objeleriyle doldurmak yerine görsel ilgi yaratmak amacıyla farklı dokuları bir arada kullanmalısınız. Bu tarz tasarımlar mekânda sakin ve uyumlu bir görüntü oluşmasını sağlarken farklı tasarımdaki mobilyaların da odak noktası olmasını sağlar.
Tüm bu fikirleri göz önünde bulundurarak iyi tasarlanmış bir geçiş alanı oluşturabilirsiniz.
