Kelebek çalısı, ismini çeşitli kelebekleri ve arıları cezbetmesinden alan, nevi şahsına münhasır bir bitkidir. Kelebek çalısının sonbaharda açması diğer birkaç çalı türünün çiçeklendiği zamanlarda onun da kendi eşsiz çiçeklerini gururla sergileyeceği anlamına gelir. Bu da, bahçenizde birbirinden güzel çok sayıda tomurcuğu ağırlayacak kadar şanslı olacağınıza işaret edebilir! Bu bitkinin minyatür yapısı da elbette ki bir avantajdır; ancak onu asıl cazip kılan şey, ait olduğu cinsin yayılıcı doğasını bünyesinde taşımamasıdır.
Kelebek çalısı elle döllenen bir tür olarak listelerde yer alsa da bu çiçeğin çeşitli yerlerde geçen ve herkesi şaşkınlığa uğratan asıl ismi “Lo and Behold Kelebek Çalısı”dır. Bu terim, kökeni Orta Çağ diline dayanan, abartılı durumlarda söylenen ya da hayret ifade eden bir nida şeklidir. Kelebek çalısının, minyatür kelebek çalısı türlerinin ilki olduğu bilinmektedir. Bu tür, adını, Kuzey Karolina’daki Raulston Arboretum adlı parkta almıştır.
Kelebek Çalısı Yetiştirme
Buddleia cinsinin minyatür bir çeşidi olan kelebek çalısı, derli toplu ve küme halinde büyür. Bu özel bitki, diken gibi sivri birer formu olan çok sayıdaki ufak çiçeğini gösterişli bir şekilde sergiler. Mavimsi-mor tonlardaki çiçeklerinde esasında çok az mavilik bulunur. Bu bitkinin çiçeklenme döneminin yaz ortasından ekim ayına kadar olan süreyi kapsadığı bilinmektedir. Bu bitkiler ihtiyaç duyduklarından daha fazla gölgede bırakılırlarsa çiçeklenme zamanı gecikecektir. Bu bitkilerin solan kısımlarını koparmaya hiç gerek yoktur.
Bu eşsiz çalı, kelebeklere ek olarak sinek kuşlarını da cezbeder ve sinek kuşları için uğrak haline gelen bahçelerde vazgeçilmez bir yeri vardır.
Işık
Bu bitkinin, çiçeklerini büyüleyici bir şekilde sergilemesi için tam gün güneş alması gerekir. Daha az ışık alan yerlerde de pekâlâ büyüyebilecek olan bu bitkinin aldığı ışık miktarı fazla olmadığında tam anlamıyla açması da beklenmemelidir.
Toprak
Kelebek çalısının iyi drene edilmiş bir toprakta büyümesi gerekir. Aksi halde, kök çürümesi görülebilir. Aynı sebeple, elinizdeki toprak killi bir yapıya sahipse bitkiyi dikeceğiniz deliği normalden daha sığ yapmalısınız. Böylece, bitkinin tabanı toprak zemininden çok az yukarıya konumlanabilir.
Sulama
Genç bitkilerin saksılarına iyice yerleşip gelişebilmeleri için onları güzelce sulamalısınız. Olgunlaştıkları zaman ise kuraklığa kısmen daha dayanıklı hale gelirler.
Gübre
Kelebek çalısı fazla besin istemez. Yine de, bitkinizin coşmasını arzu ediyorsanız ilkbaharda onu dengeli gübreyle besleyebilirsiniz. Soğuk iklimlerde ise kıştan korunması için bu bitkinin sonbaharda hazırlık mahiyetinde malçlanması gerekir. Ne var ki, kök çürümesinin önlenmesi için malçın bitkinin tabanından uzak tutulmasında fayda vardır.
Budama
Kelebek çalısı, gövdesi yenilendikçe çiçeklenir. Budama ise isteğe bağlıdır. Şayet çalınızın boyutlarının küçük kalmasını tercih ediyorsanız onu budayabilirsiniz. Kelebek çalısı zaten derli toplu bir bitki olduğundan onu budamanız için ortada pek bir neden de yok gibidir. Yine de, budama işleminin çiçeklenme sürecine katkıda bulunacağı muhakkak.
Kelebek çalısı için ideal olduğu düşünülen belli bir zaman yoktur. Bu bitkiye bakan bazı kişiler kışın büyük bölümünde solmaya yüz tutan yapraklara hiç dokunmazlar (bitkinin soğuktan az da olsa korunacağı ümidiyle) ve bitkiyi ancak kışın sonlarına doğru, ilkbaharın başlarında ya da bitki yapraklanmaya başladığı zaman budamayı tercih ederler.
Çoğu kişi ise bitkinin saplarının neredeyse tamamını kışın başlarında budayarak bahçelerine daha hoş bir görünüm kazandırmaya çalışır. Kelebek çalısı, ilkbaharda kök sisteminden yeniden açacaktır. Bu nedenle, bu bitki her ne kadar “çalı” kategorisinde yer alsa da sık sık, çok yıllık, otsu bir bitki olarak algılanır.
Kelebek Çalısının Peyzajdaki Yeri
Bu çalıya pek çok farklı peyzaj tasarımında yer verilmektedir. Bunlardan biri, kulübe bahçeleridir. Bazı kişiler kelebek çalılarını bahçelerini çevreleyecek bir düzende dikmeyi tercih ederken bazıları da onlara, evlerinin hemen dışında olup onunla ideal bir ahenk yakalayacak şekilde bahçelerinde yer vermeyi yeğlerler.
Buddleia cinsine ait bu eşsiz çalının daha büyük türleri, çiçek tarhlarında en uzun boylu türler olarak en arkada yer alabilirler. “Layered planting” denilen bu peyzaj tekniğinde en küçük bitkiler en öne, en büyük olanlar en arkaya, orta boydakiler ise aralarına dikilecek şekilde bir düzen oluşturulur. Daha derli toplu bir görünüm sergileyen bu teknik için kelebek çalısının, çiçek tarhlarında kendine orta sıralarda daha kolay yer bulacağı da pekâlâ iddia edilebilir.
Kelebek Çalısı Yayılıcı Bir Bitki Midir?
Buddleia cinsi Doğu Asya’ya özgüdür. Çin’de ve o bölgedeki diğer ülkelerde yetişen çoğu bitki gibi bu cinsin de Amerika’nın kuzeyindeki belli bölgelerde yetişen türleri yayılıcı özellik sergileyebilirler. Her yerde yayılıcı olmayan bu bitkinin Pasifik Kuzeybatısı gibi yerlerde yayılıcı olduğu bilinmektedir. Gelin görün ki, kelebek çalısını, yayılıcı özellik göstermeksizin yetiştirmeyi başaran bakıcılar da vardır.
Bitki yetiştiricisi Tim Wood, araştırmalar neticesinde kelebek çalısının Buddleia davidii çalı cinsine ait olmadığının kanıtlandığını iddia etmektedir. Esasında, bu eşsiz çalının üç türe sahip olan karmaşık bir hibrit olduğuna inanılmaktadır. Wood ayrıca bu çalının “erkısır” (polen üretmeyen) bir bitki olduğunun altını çiziyor ve aslında kelebek çalısının, diğer türlerin yanında büyüdüğünde dahi çok az tohum ürettiğini belirtiyor.