Evinizde zihninize, vücudunuza ve ruhunuza iyi gelen bir oda olduğunu hayal etsenize bir! Evinizin içinde (yahut dışında) huzura, dinginliğe ve duygusal zindeliğe adanmış özel bir alan bulunması muhteşem olmaz mıydı? İçinde yaşamın günlük stresinden kaçıp daha aşkın bir güçle iletişime geçeceğiniz bir oda olması mesela? Bir meditasyon odası işte tam da bu işlevi görecektir!
Herkesin evinde bir meditasyon odası olması gerektiği görüşündeyiz. Bu odada vücudunuza fiziksel ve zihinsel olarak kaybettiği enerjiyi geri yüklemeli ve kendi içsel dengenizi keşfetmelisiniz. Meditasyonun faydaları hâlâ araştırılmaya devam edilen bir konudur. Ne var ki, şu ana kadarki tüm çalışmalar meditasyonun başka hiçbir şeye benzemeyen iyileştirici ve dönüştürücü bir gücü olduğunu kanıtlar nitelikte. Hatta, bazı çalışmalar meditasyonun beynin çalışma şeklini bile değiştirdiğini ispatladı.
Meditasyon odası hazırlarken uyulması gereken belli başlı kurallar olmamakla birlikte dikkate almanız gereken bazı hususlar mevcuttur. Bu yazımızda size eşsiz bir meditasyon odası tasarlamaya yönelik, ilham kaynağı olabilecek bazı fikirler sunacağız. Bu fikirlerle yetinmeyip kendi zihninizin ve kalbinizin peşinden gitmeniz elbette çok önemli. Meditasyon odanızda sadece sevdiğiniz unsurlara, sizi huzura ve rahatlığa kavuşturacak unsurlara yer vermelisiniz.
Size Kendinizi İyi Hissettiren Bir Yer Bulun
Evinizde iyi hissetmenize olanak veren bir oda seçmelisiniz. Yani, içine adım attığınız an size tebessüm ettiren bir odayı tercih etmelisiniz. Ayrıca, bu odanın evdeki en sessiz ve en az kişinin girip çıktığı odalardan biri olması gerekiyor.
Odanızı seçerken aydınlatmaya da dikkat etmelisiniz. Örneğin, bolca doğal ışığa sahip bir oda anında daha iyi bir ruh haline kavuşmanızı sağlayacaktır. Bu da, meditasyon yapmayı planladığınız zaman diliminde güneşi tam karşıdan selamlayan bir odaya ihtiyaç duyacağınız anlamına gelir. Hatta, güneşin batışını gören bir oda çok daha iyi olur. Böylesi harika bir manzara karşısında insanın hemen meditasyon yapası gelmez mi sizce de?
Bu özelliklere sahip bir odanız yoksa açık havada olmayı da tercih edebilirsiniz. Verandanız, terasınız, hatta çiçek bahçeniz bile bunun için son derece uygundur. Dikkatiniz dağılmaksızın zihninizi ve bedeninizi rahatlatmaya yarayacak bir yer seçmelisiniz.
Dinlendirici Bir Müzik Seçin
Çok elzem bir unsur olmamakla beraber müzik bazı insanlar için son derece rahatlatıcı bir etkiye sahiptir. Bilhassa trafiğin, gelip geçen trenlerin ve duvarlardan mütemadiyen içeri sızan siren seslerinin hiç susmadığı kalabalık şehirlerde yaşayanlar için müzik oldukça yararlıdır.
Her ne kadar arka planda sessizce çalıyor olsa da dinlendirici bir müzik evinizdeki tüm dikkat dağıtıcı etkenleri susturur. Meditasyon yaparken dingin ve huzurlu bir atmosfere kavuşmanıza yardımcı olur. Müziğin çeşmeden usulca akan su gibi hafif bir etkisi olacağını söylemek yanlış olmaz.
Müziğinizi seçerken sözsüz (enstrümental) parçalar tercih etmeniz yerinde olur. Klasik müzik dinlemeniz elbette ki şart değildir. Okyanusun sesi, kuş cıvıltıları ya da rüzgârın çıkardığı ıslık sesi gibi size sükûnet verdiğini düşündüğünüz şeyleri dinlemelisiniz. Parçaların meditasyon seansınız boyunca çalmaya devam edebilecek uzunlukta olmasına özen gösterin. Sürekli yeni bir parça açarak dikkatinizi dağıtmamak için de “yeniden çal” özelliğini aktive ederek parçalarınızın sürüp gitmesini sağlayabilirsiniz.
Temiz ve Derli Toplu Bir Ortam
Dikkatinizin dağılmasından bahsetmişken, her şeyin darmadağın olduğu bir yerden daha dikkat dağıtıcı bir şey olamaz. Özellikle de amacınız dinginliğe ulaşmaksa! Bu nedenle, odadaki “fazla eşya” sayısı ne kadar az olursa ortam o kadar ferah olur.
Bu da tam olarak meditasyon odanızı bir ofisin ortasında tasarlamamanız gerektiği anlamına geliyor. Çalışma masasının, kâğıt yığınının, evrakların olduğu bir alan fazlasıyla boğucudur. Bir ofisin olmazsa olmazları sayılabilecek yığınla iş, faturalar gibi insanı strese sokan detaylara hiç değinmiyoruz bile!
Odayı, yalnızca birkaç unsura yer verecek şekilde boşaltmalısınız. Küçük bir masa, bir yoga matı, yün halı ve minder bir meditasyon odası için ziyadesiyle yeterlidir.
Aromaterapi
Meditasyon odanızda yer alması gereken bir başka unsur ise aromaterapidir. Lavanta, papatya ve nane gibi bitkilerden elde edilen esansiyel yağlar ruhu, zihni ve vücudu hakikaten rahatlatır.
Mumlardan tutun da tütsülere, ısıtıcı yağlara kadar meditasyon esnasında aromaterapinin mucizevi etkilerini sizlere sunan pek çok element bulabilirsiniz. Aromaterapi sizi rahatlatmakla kalmaz; başka pek çok yararı vardır. Son zamanlarda oldukça sık tercih edilen ve alternatif tedavilerde de ana akım haline gelen bu terapi yönteminin beyin fonksiyonlarını harekete geçirdiğine inanılmaktadır.
Aromaterapinin aynı zamanda bağışıklık sistemini güçlendirdiği, kas ağrısını azalttığı, stresi ise azalttığı ya da tamamen yok ettiği kanıtlanmıştır. Tüm bunlar aromaterapiye meditasyon odanızda yer vermeniz için harika sebeplerdir.
Dingin Renkler
Fiziksel unsurlara ve duyuları harekete geçiren nesnelere ek olarak odanızın rengini de özenle seçmelisiniz. Meditasyon odanızı, elde etmeye çalıştığınız ruh haline uygun bir renge boyamanızda fayda var.
Bazıları, canlı ya da koyu tonlara kıyasla pastel renklerin çok daha iyi bir tercih olduğunu iddia eder. Ne de olsa, pastel renkler daha sakinleştirici ve rahatlatıcıdır. Bununla beraber, bazı insanlar bu görüşe karşı çıkarak tercihlerini oldukça koyu renklerden yana kullanırlar. Böyle bir tercihte bulunmalarının sebebi, odanın karanlık renklerinin anne rahmini çağrıştırıp kişiyi rahatlatabileceği inancıdır.
Hangi rengi tercih ederseniz edin odanızın renginin ruh halinize etki edeceğini aklınızdan çıkarmayın. Bu nedenle, meditasyon sürecinize katkıda bulunacak ve sizi sakinleştirip rahatlatacak bir renkte karar kılmaya özen gösterin.
Doğayı Meditasyon Odanıza Taşıyın
Doğa organik olarak rahatlatıcı ve iyileştirici bir etkiye sahiptir. Dolayısıyla, içinde dinginliğe ulaşıp meditasyon yapacağınız bir odada birkaç doğal unsura yer vermenizden daha “doğal” ne olabilir ki? Esasında, bazı insanlar meditasyonun kişinin kendisiyle (zihnin vücutla olan bağlantısı) ve doğayla, çevresiyle iletişime geçmesinden ibaret olduğunu iddia etmektedirler. Açık havada sükûnet verici, doğal bir ortamda meditasyon yapmak daha ideal olmakla birlikte kalabalık bir kentte yaşıyorsanız bu her zaman mümkün olmayabilir.
Doğanın dokunuşlarını meditasyon odanıza taşımaya çalışın. Anında uyum ve denge ile sarmalandığınızı hissedeceksiniz! Dilediğiniz doğal unsuru tercih edebilirsiniz. Bu bir bitki de olabilir (Yasemin kokusunu düşünsenize bir!), bir vazo dolusu çiçek de, kumla ve deniz kabuklarıyla dolu bir fanus da… Hatta, minyatür bir su çeşmesi bile olabilir.
Aslına bakarsanız su çeşmesi her meditasyon odasının olmazsa olmazıdır. Yumuşacık kumların ayağınıza masaj yaptığı bir sahilde kulağınızı gıdıklayan, yaklaşıp uzaklaşan dalga sesleri eşliğinde meditasyon yapamıyorsanız hiç değilse evinizde yer verebileceğiniz bir su çeşmesi, insana huzur veren sesiyle benzer bir etki uyandırabilir. Kapınızın hemen dışındaki, şehrin bitmek bilmez gürültüsü de bir nebze olsun uzaklaşır böylece.
Kişisel Dokunuşunuzu Katın
Meditasyon odanızı tasarlarken kesinlikle kendi dokunuşunuzu da katmalısınız. Bu herhangi bir unsurla olabilir: koku, ses ya da vücudunuzu gevşetip zihninizi özgür bırakan bir nesne…
Çan, zil, kristal, üstünde pozitif yazılar olan taşlar, boncuklar ve sanat eserleri gibi eşyaları değerlendirmek isteyebilirsiniz. Bu eşyaların her biri, yalnızca meditasyona odaklanmanızı sağlayacak dingin, huzurlu atmosferi yaratmak için harika birer unsurdur.
Yine de, alanınızı fazla eşyaya boğmamanız gerektiğini de aklınızdan çıkarmayın. Bu, zihninizi açacak temiz ve berrak bir ortam yaratmak için elzemdir. Tek seferde yalnızca birkaç parça eşya seçin. Kararsız kaldığınızda da birini diğeriyle değiştirerek çeşitliliğe yer verebilirsiniz.
Temiz Havanın Önemini Es Geçmeyin
Odanızda yararlanabileceğiniz aromaterapik kokulara ek olarak odanızı temiz havayla doldurduğunuzdan da emin olmalısınız. Temiz havanın beyin gücünü artırmak, genel sağlığı iyileştirmek ve tazelenmiş hissetmenizi sağlamak gibi çok sayıda faydası vardır.
Meditasyonu açık havada yapacaksanız temiz havayla ilgili endişelenmeniz gerekmez. Ne var ki, şayet meditasyonunuzu evde yapacaksanız odanızın iyi havalandırılmış olması gerekir. Odanızı havalandırmak, arada sırada serin bir esintiyle kendinize gelip daha iyi hissetmenizi de sağlar.
Hiç penceresi ya da tavan vantilatörü olmayan bir odayı kullanacaksanız burada hava filtresi görevi de görebilecek ayaklı bir vantilatör bulundurmanızda yarar vardır. Sessiz çalışan modellerden tercih edecek olursanız odadaki dinginlik verici seslere veda etmek zorunda da kalmazsınız.
Aydınlatma Her Şeyi Değiştirebilir
Daha önce de bahsetmiş olduğumuz gibi bol miktarda doğal ışığa sahip bir odada meditasyon yapmanız en idealidir. Gelin görün ki, odaya sıcak bir atmosfer katmak için pencerelerinizi devreye sokmanız gerekebilir. Işığı geçiren ince ve saydam kumaşlı bir perde tercih etmelisiniz.
Şayet odanız doğal ışık almıyorsa doğru aydınlatma armatürlerine yöneldiğinizden emin olmalısınız. Kişisel tercihinize bağlı olarak loş ya da parlak ışık kullanmak isteyebilirsiniz. İki seçeneğe de sahip olmanız en iyisidir; zira ruh haliniz günden güne değişiklik gösterebilir.
Meditasyonu açık havada yapacaksanız meditasyon yaptığınız sırada söz konusu yerin fazla parlak güneş ışığına maruz kalmayacağından emin olmalısınız. Mümkünse bir şemsiye yardımıyla gölge yaratmaya çalışın. Üzerine saydam perdeler asabileceğiniz bir düzenek de işlev görecektir. Bu sayede, güneşin gözlerinizi rahatsız etmesini ve zihninizin fazla uyanık olmasını önleyebilirsiniz.
Teknolojik Aletlere İzin Yok
Meditasyon odası tasarımı için belli başlı kurallar olmamakla beraber tek bir katı kural koyma gereğini duyuyoruz: Müzikçalar hariç hiçbir teknolojik alet bu odaya giremez! Buna telefonlar da dahildir! Metin mesajlarının, e-postaların ve çalan telefonların dikkat dağıtıcı “ping” sesine bir son verin. Meditasyon odanızdan telefonları defedin!
Meditasyon yaparken “her şeyden uzaklaşmak” istersiniz. Ve gayet iyi biliyoruz ki bir cep telefonu buna asla izin vermeyecektir.
Bu odada telefonlara hayır demekle kalmayıp oyun konsolu ya da televizyon gibi her türlü teknolojik aleti kapının önüne koyuyoruz. Televizyonun karşısında rahatlamayı sevseniz de bu, meditasyon süresince kavuşmak isteyeceğiniz bir rahatlama tipi değildir.
Özetle
Meditasyon odanızı tasarlarken hesaba katmanız gereken pek çok unsur mevcuttur. Gürültülü ve dikkat dağıtıcı etkenlerden uzak durmak adına sessiz bir yer seçmek ve doğal elementlere burada yer vermek iyi bir başlangıç sayılır.
Yazımızda öğrendiğiniz ipuçlarından yola çıkarak evinizde meditasyon odası olabilecek en uygun yeri aramaya başlayın. Hangi odanın size uzun zamandır aradığınız ve hak ettiğiniz sakinleştirici etkiyi sunacağı hiç belli olmaz! Zihninizi yatıştırın, tüm dünyevi meseleleri bir kenara bırakın ve vücudunuzu (ve evinizi) meditasyonun iyileştirici güçlerine açın.
